MA’LUL
Hastalanmak manasına
''alle'' kök fiilinden ism-i mef'ul olan ma'lul, Buhari, Tirmizi,
el-Hakimıu'n-Nisaburi ve ed-Derakutni başta olmak üzere bazı hadis alimleri
tarafından MU'ALLEL yerine kulanılmış bir ıstılahtır.
Görünüşte sahih olan,
ancak aslında sıhhatine mani teşkil eden gizli bir kusur taşıyan hadise ma'lul
denilmesinin isbaetli olmayacağını söyleyen alimler vardır. Bunlara göre hadise
sıhhatini kadh eden (kemiren, içinden göynüten) bir illetin isabetini ifade
etmek için ma'lul tabirini kullanmak hatalı olduğu gibi yerinde de değildir.
O'nun yerine hiç değilse hadise illet isabet ettiğini dikkate alarak i'lalin
ism-i mef'ulü olan MU'AL tabirini kullanmak daha doğru olacaktır. Kaldı ki
rubai mezid bir fiil olan ''e'alle'' nin ism-i mef'ulü kıyasen ma'lul değil,
mu'all gelir. Lugat yönünden illetli hadisleri en iyi ifade eden ıstılah, bir
şeyle oyalamak manasına aynı kökten tef'il babında ism-i mef'ul olan
mu'alleldir. (Tedrib, 1/251). Ayrıca ma'lul, sözlükte devenin tekrar
suvarılması manasında kullanılır. ''alle'' kök fiilinin ism-i mef'ulüdür.
Dolayısıyla illetli hadisler için kullanılması hatadır. (Tevcih, 264).
Ma'lul tabirinin illetli
hadisler için uygun bir ıstılah olmadığını ileri sürenlee karşın bu tabirin
kullanılmasında mahzur olmadığı görüşünde olanlar ve kullandıkları bu tabirin
yerinde olduğunu söyleyerek savunmasını yapanlar da vardır. Bunlara göre
''alle'' fiili sözlükte bir şeye illet isabet etmesini ifade etmekte de
kullanılır. Buna göre bazı muhaddislerin illetli hadisi ma'lul ıstılahı ile
ifade etmeleri fiilin bu manasından alınmadır. Dolayısıyla hata değildir.